T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ORDU / ÜNYE - Mehmet Necati Vidinli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Mehmet Necati Vidinli

MEHMET NECATİ VİDİNLİ

Ünye'de  geçen yıl Mürüvvet Vidinli Halk Eğitim Merkezi'ni, bu yıl Mehmet Necati Vidinli Endüstri Meslek Lisesi,  Bilgi ve İletişim Teknolojileri  Okulu'nu yaptıran Ünyeli iş adamı Arif İsmet Vidinli'nin babası Mehmet Necati Vidinli'nin yaşam öyküsü gençlere örnek olacak nitelikte.  Bu biraz da Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki Ünye'nin öyküsüdür.

Okullara adını veren  Mehmet Necati Vidinli,  Ünye'de  7 yaşında başladığı çalışma hayatında, çıraklık,  kalfalık ,  ustalık aşamalarından geçerek  başarılı bir yatırımcı  olmuştur.  Ünye'nin ve  ülkemizin kalkınmasına önce emeği ile,  daha sonra  yatırımları     ve iş   yönetimi  ile  katkıda bulunmuş, çağdaş, seçkin  bir insandı. .

Ordu Valiliği ile imzalanan protokol gereği  Ünyede  Mehmet Necati Vidinli adına yapılan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Okulu bugün,  17 Eylül 2012'de Eğitime açılıyor. Bu okulun eğitime açılmasından   sonra Metal İşleme, Kaynak Teknolojisi  ve Gemi İnşaat Okulu yapımı başlatılacak ve 2013 yılı Eylül Ayında eğitime açılacaktır.

Mehmet Necati'nin  dedesi'nin de babasının da adı Şakir imiş.  Bolaman  Liman Reisi  Şakir Bey, genç yaşta vefat edince, öksüz kalan  oğluna da  Şakir adını vermişler.  Şakir Efendi fakirlik içinde yetişmiş,  güler yüzlü çelebi bir insanmış.  Ünye´nin  Cılar köyünden  Necip Ağanın kızı Emine Hanım ile evlenmiş. Ünye'de Çakırtepe'de bahçe içinde  bir ev alıp yerleşmiş.

Şakir efendi ile Emine hanımın bir kızları ve dört oğulları olmuş.  , Mehmet Necati ortanca çocukları imiş.  Emine hanım  ciddi, ölçülü, bir hanımefendi, kuvvetli kişiliği ve tutkusu ile ailenin sessiz yöneticisi imiş.  Mehmet Necati çalışkanlığını, başarı tutkusunu Annesinden, hoş sohbetliğini ve sosyal etkinliğini de Babasından almış

Mehmet Necati 1904 yılında  doğmuş İki sene mahalle mektebine gitmiş. 1911 yılında, Yedi  Yaşında Çapulacı  Hacı Bey'in yanında çırak olarak verilmiş.   Ünye'de Orta Cadde ve Suluhan Geçidi çevresine ´Çapulacılar Arastası'' denirdi.  Buradaki iş yerlerinde o dönemde çok kullanılan çivili ve dikişli çapulalar (ayakkabılar), terlik  ve  mesler yapılırdı. Çapula almaya gücü yetmeyenler de çarık giyer veya yalınayak dolaşırlardı. Ülkemiz o derece fakirdi.

Onsekiz yaşına kadar Hacı Bey'in yanında çalışmış,  Usta olunca, 1922 yılında Çapulacılar Arastasında kendi dükkanını açmış .  İşleri kısa  zamanda  gelişmiş. İşyerinin  adı  Metanet  Ayakkabı Ticarethanesi olmuş. Yanında çırak ve kalfalar çalışmış,  ustalar yetişmiş.

Mehmet Necati çalışkan, tutkulu  bir insanmış. Bir gün şöyle demişti;

'Sabahları gün doğmadan, kalkar Çakırtepe'den Çapulacılar arastasına kadar olan yolu  bir solukta yürür dükkanımı açardım.  Kimse benden daha erken gelip,  dükkanını  açsın istemezdim !''

Termede, Fatsada  Bafrada  onun ürettiği  çapulaları satan dükkanlar varmış. Ayakkabılar Ünyeden 6-7 metre boyunda kayıklara yüklenir, yelken ve kürek gücü  ile gidilirmiş.Bafra'ya ulaşmak için akıntıya karşı  Kızılırmak ağzından içeri girmek zor olurmuş. Ancak çok daha zor olan yolculuklar da yaparlarmış. Ünye'de ayakkabıları kayıklara yükler, yelken ve kürekle Karadeniz sahili boyunca  batıya yol alır, Sinop'u , İnebolu'yu Zonguldak'ı aşar  Akçakoca´ya varırlarmış.  Orada ayakkabıları  eşek ve katır sırtlarına yükler Düzce pazarına yürürlermiş . Orada onları satar , parası ile ham, ıslak  hayvan derileri alırlarmış. Ham derileri kağnı ile Akçakoca´ya taşırlarmış. Burada ham deriler  kayıklara yüklenir, Ünye´ye kadar süren geri yolculuk başlarmış. Ünye´de  Tabakhane deresi kenarında sundurmalarda çalışan ustalara  bu derileri tabaklatır, bir kısmını kendi ihtiyaçları için kullanır, bir kısmını da diğer çapulacılara satarlarmış.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulması, ülkede barışın, esenliğin oluşması, halkın gelir sahibi olmasını, yaşam standartlarının  yükselmesini sağlamıştı.   Kaliteli  giysi ve ayakkabı ihtiyacı oluşmuştu. Mehmet Necati Vidinli  ayakkabı imalat bilgisinin daha gelişmiş olduğu, Trabzon´dan  Abdullah Ustayı ve Ahmet Kalfayı getirtmiş,  potin, kundura, bay ve bayan  iskarpinleri imalatı başlatmıştır.  Bunlar Ünye ve çevrede  geliri yüksek insanlarının beğenisini kazanmıştır.

Abdullah ustanın ve Ahmet kalfa'nın yanı sıra  Burhan Yazgan, Reşit Coşkun, Hüseyin Hüsnü, Gemicioğlu Yaşar, Saadet Usta´nın Ömer gibi ustalarımız   zarif ve kaliteli erkek ve kadın ayakkabı imalatında  yetişmiş , isim yapmışlardır. Ünyeli ayakkabı  ustaları  ürettikleri ayakkabıların deri ve köselesinin yarısını Ünye tabakhanelerinden, yarısını da  İstanbul Kazlıçeşme yapımı veya ithal kösele ve derilerle tamamlarlardı.

Vidinli bir süre sonra Ünye'de kaliteli deri  üretmek için, Tabakhane Deresi kenarında zamanın standartlarına uygun bir deri tabaklama tesisi kurmuş ve işletmişdir. Burada manda derilerinden kösele, inek derisinden vidala, koyun derisinden meşin, sahtiyan, keçi derisinden de gilase imal edilirdi.. Daha sonra Hasan Ürer'in tabakhanesi açıldı.  Tabaklıkda isim yapmış diğer işverenler de Tabak Şükrü, Tabak Basri, Tabak Rasıh, Tabak Muhlis ve Taş Hasan´dı.

Vidinli  şöyle derdi; '' 35 yaşıma geldiğimde hayvanın sırtından çıkan ham deriyi alır, tabaklama , ve ayakkabı tesislerimde işler erkeklere ve kadınlara ayakkabı olarak verirdim''.

Otuzsekiz   yaşına geldiğinde, ayakkabı imalatını yanında yetiştirdiği  ustalara devir edip, yeni iş sahalarına yönelmiş.  Artık Çapulacılar Arastasındaki birçok işyerinde onun arkadaşları  ve   yanında çıraklık, kalfalık  ve ustalık yapmış insanlar vardı. O'na büyük saygı ve sevgileri vardı.

Orta Karadeniz sahili dünya fındık üretimin büyük bir kısmını sağlayan bölgedir.  Ünye , Ordu ve Giresun o zamanlar  bu bölgenin  en önemli fındık toplama ve sevkiyat merkezleri idi. Fındıkların kabuklarının kırılıp ayıklanarak  sevk edilmesi  için 1920´li  yıllardan itibaren bölgede fındık kırma tesisleri kurulmaya başlanmıştır..  Ünye´de  kurulan  Dizel motor ile çalışan ilk Fındık kırma tesisini 1941 de  Trabzonlu  Şükrü Yanlıoğlu kurmuştur. Bunu 1943 de Haydar Şahinbaş´ın, Vidinli'nin  ve Kalemen Kardeşlerin  kurdukları tesisler izlemiştir.

Bu tesislerin  teknik yapımcısı, tesisleri  kurup çalışmaya hazır hale getiren  çok değerli usta. 'Makinist Mehmet'' lakaplı  Mehmet Çolakoğlu'dur. 

Bu tesislerde de çok sayıda insan, çoğunlukla kadınlar çalışırdı. Bu nedenle  'Fındık Mağzası' da denilirdi.  Tesislerin değirmen taşlarında kabukları kırılan, döner eleklerden geçen   fındıklar yürüyen bantlara dökülürdü. Bantların iki tarafına oturmuş kadın işçiler, çürük ve kırık fındıkları ayıklardı.  Fındık Mağazaları, yörenin en büyük özel işverenleri idi.

Üreticiden, köylüden, aracıdan  alınan fındık kırılıp ayıklandıktan, çuvallandıktan  sonra gemilerle  İstanbul´a veya doğrudan Hamburg'a sevk  edilirdi. Ünye´nin  yanaşacak  bir iskelesi olmadığı için gemiler açıkta demirler, fındık çuvalları 'Çapar'  denilen mavnalara yüklenirdi.  Çaparlar Ünyede yapılırdı. Sürmene yapısı Mazot motorlu  çekici tekneler arkalarına  halatlarla bağlanan bu çaparları çekip Gemilere götürürlerdi.

Gemilerin  demir altında bekleme süresini mümkün olduğunca kısa  tutabilmek için,  kuvvetli ve süratli  çekici tekneler gerekirdi. Bu teknelerden biri ve en tanınmışı da,  Vidinli'nin Yaşar (Karaduman) Kaptan ile anlaşarak Sürmenede yaptırdığı 'Dumantepe' idi.  Zamanında  ondan güçlüsü, hızlısı yoktu. Bir defada iki hatta üç çaparı arkasına takar yarım saatte demirli duran gemilere ulaştırırdı. Yaşar Kaptan ve Dumantepe motoru Ünye'nin tarihinde yerini almıştır.

Vidinli, fındık kırma tesisi nedeni ile  ticareti, fındık alım satımını ve fındık ihracatını  öğrendi. Bu arada kurduğu tesislerinin sayısı, ikisi Ünye´de biri Fatsa´da olmak üzere üçe yükselmişti. Bu tesislerin yönetimini kardeşi Hicabi Vidinli ve oğlu Mustafa'ya bırakarak, !946 yılında İstanbul´a gitti.  Fındık ticaretinin odak  noktası  Eminönü´nde Maksudiye  Han'da büro açtı. 1952 yılına kadar orada kaldı. Zamanının başta gelen fındık ihracatçılarından biri olmuştu.

İhracat kalemlerinden biri de çürük fındık idi. Çürük fındık,  yağı  için değerlidir. Vidinli,  1948 yılında İstanbul´da  Eminönü´nde Hasırcılar'da  bir yağhane  ve sabunhane kurdu Burada çürük fındıklar preslenir yağı çıkarılırdı. Yağın asidi düşük olanı yemeklik  yağ olarak piyasaya satılır. Yüksek asitli yağlar ise  büyük kazanlarda kaynatılır, kostik soda ile karıştırılıp sabunlaştırılır, kurutulur ve kalıp sabun yapılırdı.. Sabun  kalıplarında  bir ´at başı´ resmi vardı.

Atlar,  Mehmet Necati'nin hayatı boyunca, en değer verdiği insan gibi sevdiği canlılar idi. Herhalde annesinden gelen Kafkas kanı bunun sebebidir. Çocukluğundan anlatırdı;

Bazı hafta sonlarında Annesi ile Dedesinin evine, Terme tarafındaki  Cılar (Dumantepe)

köyüne giderlermiş.  İşe  vaktinde yetişmek için, Pazartesi sabahları gün doğmadan kalkar, yayan olarak  Cılar Köyünden Ünye´ye gidermiş.

Köyden deniz kenarına olan 3-4 km lik yolu  çabucak inermiş de , sahil boyunca Ünye´ye kadar uzanan yol yürüye yürüye bitmek bilmezmiş.  İçi içine sığmazmış. Bir an önce varıp  çalıştığı çapulacı dükkanına erişmek istermiş.  Ama, neredeyse  12 km lik  o yol yürümekle  bir türlü bitmezmiş.

Ondört yaşına geldiğinde,  yani  çapulacı dükkanında kalfa olduğunda, gücü yetmiş, kendine yörük bir bir at satın almış. İşte o zaman kendini inanılmaz güçlü, varlıklı hissetmiş. Yollar, mesafeler artık önemsiz, kolay aşılır olmuş. Erişilmez menzillere  göz açıp kapadığında varır, Yollar  atının nalları  altında  sanki eriyip bitermiş  

Vidinli'nin bu at sevgisi ömrü boyunca sürmüştür. 1960 lı yıllarda  Samsunda Matasyon yöresindeki  kurduğu çiftliğinde Arap ve İngiliz atları yetiştirir, onları Ankara ve İstanbul´da at  yarışlarına gönderirdi.

Son senelerinde çoğu zamanını bu çiftlikte atları, av köpekleri ile  birlikte geçirirdi. 1967 yılında  Hollanda´dan ithal ettiği 10 adet gebe düve'den bu çiftlikteki tesislerde 40 -50 baş Holstein ırkından süt inekleri yetiştirmiştir. Bu nedenle Çiftliği tarım bakanlığınca 1. Numaralı örnek  süt hayvanı yetiştirme tesisi olarak  tescil edilmişti.

Onun  elinin değdiği dal yeşerir, meyve verirdi.  İstanbul´da, yağhane ve Sabunhane tesisinden sonra  1949 yılında  yine İstanbul´da  Kurtuluş´ta bir de kontraplak üretim tesisi kurmuştu. Burada kütükler buhar fırınlarında yumuşatılır, döner  tezgahlarda bıçaklarla

birkaç mm kalınlığında kağıt gibi soyulur  ve tekrar rulo gibi sarılırdı. Bu rulolar pres atölyesinde tekrar açılır ve kontraplak şeklinde preslenirdi.

1952 yılında İstanbul işyerinde yeğenini ve oğlunu  görevlendirerek Samsun´a yerleşti. Samsun´da İnşaat  işleri yapmak için Ünbul Kollektif Şirketini kurdu. Ünye´de belediye reisliği yapmış olan Hüsrev Yürür bu şirkete bir süre ortak olmuştu, ancak 1958 yılında Milletvekili seçilerek ayrıldı .  Ünbul Şirketi  varlığını sürdürdüğü 15 yıl zarfında öncelikle Karadeniz sahilinde hastahane,  fabrika , banka ve devlet binaları,  köprüler inşa etmiştir.

Bu sırada Samsunda 1955 yılında Türkiyenin ilk turizm tesislerinden,  Vidinli Otelini inşa etti ve işletmeye açtı. Otelin Projesini İstanbul Belediye sarayını yapan mimar'a çizdirmişti.

Vidinli Oteli Türkiyenin 3. Turistik Otel Belgeli Otelidir.  Zamanın en modern  otellerindendir.

Mehmet Necati Vidinli, Türkiye Cumhuriyeti ekonomisini yoktan var eden çalışkan  Anadolu insanlarından biridir. Atatürk devrimlerine  inanmış ,  bağlanmış, hayat okulunda kendini eğitmiş, aydın fikirli saygın  bir insandı.  1952 yılında liseyi bitiren kızını İsviçre'ye  eğitime gönderebilmesi  çağdaşlığının, laik görüşünün ve eğitime verdiği değerin  göstergesidir.

Kızı  Şukran (Erkin) 1956 yılında Eczacılık eğitimini bitirmiş, Türkiyeye dönmüş ve Devlet Demiryollarının Sivas ve Samsun´daki Eczanelerini  bir ömür boyu başarı ile yönetmiştir. 

Mehmet Necati Vidinli iyiye,  doğruya, güzele ve hayıra yönelmiş bir insandı. Etrafındaki insanlara örnek olmuş, onlara ışık tutmuş,  yol göstermiş, yardım etmiştir.  Yanında çok sayıda insan yetişmiş, meslek ve iş sahibi olmuşlardır. Çok sayıda gencin eğitim ve öğrenimini desteklemiştir. 10 Temmuz  1972'de  Samsunda Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Nur içinde yatsın. Onu saygı,  sevgi ve minnetle  anıyoruz.

Bu yıl, Ünye´de  eğitime  açılacak olan Mehmet Necati Vidinli Endüstri Meslek Lisesi'nde Onun yaşam çizgisi doğrultusunda, insan emeğinin değerini bilen, alın terine saygı duyan,  laik düşünceli,  Evreni ve yaşamı mantıkları ile algılayan,  Atatürk Devrimlerine inanmış ve bağlanmış  çağdaş, seçkin gençlerin yetişmesini diliyoruz.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 27.11.2012 - Güncelleme: 09.11.2023 14:15 - Görüntülenme: 7043
  Beğen | 8  kişi beğendi